Mahkeme, Antalya’nın Köprülü Kanyon bölgesine yapılması planlanan mermer ocağına “ÇED gerekli değildir” diyerek izin veren valilik kararını iptal etti.Antalya’da birinci derece doğal SİT alanı olan Köprülü Kanyon Ulusal Parkı yolu üzerinde bulunan Kırkkavak Köyü yakınlarına “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” raporu verilerek mermer ocağı yapılmasına karşı açılan davada karar çıktı. Antalya 5. Yönetim Mahkemesi, Antalya Valiliği’nin “ÇED gerekli değildir” kararının iptaline karar verdi. Kararda, “mermer ocağı” projesine ait “Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir” kararında hukuka, mevzuata ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı vurgulandı.
Antalya Valiliği, Manavgat ilçesinde Beşkonak Köprülü Kanyon Milli Parkı yolunda bulunan Kırkkavak Köyü’ne 2018 yılında mermer ocağı açılmasına müsaade verdi. Valilik; Taşkütüphanesi Madencilik Tertip Reklam İnş. Paz. Ticaret Ltd. Şti tarafından yapılması planlanan II. Küme Maden Ocağı İşletmeciliği tesisi projesi için “çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir” kararına imza attı.
Köylülere haber verilmedi
Kızılçam ormanlarının tam ortasında açılmak istenen maden ocağı projesinden Kırkkavak Köyü’nde yaşayanların haberinin olmadığı anlaşıldı. Köylüler, 1 Şubat 2022 tarihinde yol açma çalışması nedeniyle ağaç kısmı yapılması üzerine mermer ocağı projesinden haberdar oldu. Yolu kapatarak direnişe geçen köylülere jandarma müdahale ederken, 30 kişi gözaltına alındı.
Mahkemeden iptal kararı geldi
Bu ortada köylüler ismine avukat Tuncay Koç, valilik sürecinin iptali istemiyle dava açtı. Avukat Koç, bölgenin birçok endemik bitki ve canlının yer aldığına dikkat çekerek, mermer ocağıyla bölgenin tahrip edileceği, alanda bulunan yer altı su kaynaklarının kirleneceği ihtarında bulundu.
Talebi görüşen Antalya 5. Yönetim Mahkemesi, valiliğin “ÇED gerekli değildir” sürecini iptal etti.
Kararın münasebetinde, proje tanıtım evrakında arkeoloji-flora-fauna-ziraat-jeoloji disiplinleri açısından eksiklik yahut saha gerçekliğiyle bağdaşmayan tespitler yer aldığı belirtildi. Bu nedenle, dava konusu “mermer ocağı” projesine ilişkin “Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir” kararında hukuka, mevzuata ve kamu faydasına uygunluk bulunmadığı vurgulandı.
Mahkemenin münasebeti ne?
Bilirkişi raporundaki tespitlere yer verilen kararda, proje alanında antik devir yapı kalıntılarına rastlandığı lakin projede bununla ilgili rastgele bir çalışmanın yapılmadığı belirtildi. Alanda yapılacak madencilik faaliyetlerinin yakın etraftaki florastik yapıya olumsuz tesir edeceği vurgulandı. Proje tanıtım evrakında fauna uzmanının olmadığına işaret edilen kararda, endemik çeşitlerin Mart-Mayıs aylarında yapılacak arazi çalışmalarından sonra tespit edilebileceği kaydedildi.
Kararda, proje tanıtım evrakında su kaynağının olmadığı belirtilmesine rağmen 4 adet su kaynağının topografik haritada görülebileceği belirtilerek münasebetiyle bölgede projeden etkilenebilecek su kaynaklarının bulunduğu vurgulandı.
Avukat Koç: Karar çok önemli
Kararı DW Türkçe’ye kıymetlendiren Avukat Tuncay Koç, kararın değerli olduğunu belirterek, “Alanda yedi çeşit endemik bitki var. Bunlardan üçü yerel endemik. Yine fauna bakımından 22 kuş türü ve memeli hayvan popülasyonu olan bir alan. Dört su kaynağı var ve bu su kaynağı Köprüçay havzasını besliyor” dedi.
Manavgat bölgesinde taş ocağı olmadığına işaret eden Koç, ocağın yapılacağı yerin Beşkonak havzasının üstünde Kırkkavak ve Düzağaç köylerinin üstünde bir ormanlık alan olduğunu kaydetti. Dava kapsamında yapılan keşif sırasında “alanda habitatının çok önemli olduğu, burada flora ve faunanın çok zengin olduğu, tarım alanı olduğu, halen küçükbaş hayvancılığın yapıldığı”nın belirlendiğini kaydetti.
Alandaki arkeolojik kalıntılara da işaret eden Koç, bunların hepsinin dava belgesine girdiğini ve uzman raporunun köylüler lehine geldiğini kaydetti. Koç, bu nedenle “ÇED olumlu kararının” alınması gerektiğini kaydetti.
